8 Haziran 2017 Perşembe

"Hiç yalnız başınıza dışarı çıkıp bir yere oturup insanların yüzlerine öylece baktınız mı? Büyük gözler, küçük gözler, iri çene, minik burun, kalın kaşlar, uzun saçlar, kısa saçlar, esmer ten, farklı kirpikler, yemyeşil gözler. Binbir çeşit insan. Hepsinin çok ayrı dertleri var. Elinde sigarasıyla telefonunu kurcalayan o adam belki sevgilisiyle kavga ediyor, bağırarak konuşan tansiyonu yüksek o kadın işinden kovuldu, pek bir şey yapmadan oturan o kadın da annesini kaybetti. Daha büyük düşünmek de gerek tabi. Dünyanın bir yerlerinde siz otururken küçük bir çocuk tecavüze uğruyor, hiçbir zararı olmayan çaresiz bir hayvana şiddet uygulanıyor, genç bir kız para için vücudunu satıyor. Birileri tam şuan umudunu yitirdi, birinin hayali yıkıldı, siz bu yazıyı okurken bazı insanlar intiharın eşiğinde. Biraz önce kadın kanser olduğunu öğrendi. Yüzündeki çiller her zamankinden fazla belirgindi ve rengi atmıştı. Turuncuya kaymış hafif sarı saçları zamanla dökülecekti. O güzel masmavi gözleri ıslandı, küçücük bedeni vardı ama o kocamandı. Dünya sonsuz büyüklükte, evrenin yanında ise dünya sadece bir nokta kadar. Yaşadığınız en kötü şeyi gözünüzde canlandırın. Hiç geçmeyecek sanmıştınız değil mi? Neden olmuştu ki öyle bir şey? Fakat dünyayı hiç etkilemedi. Ve başınıza ne gelirse gelsin etkilemeyecek. Bizler çok önemliyiz, her birimiz. Bir o kadar da küçük ve değersiziz. Bir gün öldüğümüzde bu dünyada bıraktığımız hiçbir iz olmayacak, hiç varolmamışız gibi. Fazla kafaya takmayın, gülümseyin."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sabahın 5'i g ö z ü m ü a ç tım biranda hava o kadar g ü zel ki aydınlanıyor, kuşlar yeni uyanıyor ,sessiz ,ferah, ılık ve soğuk bi...